KONU: 7524 Sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
7524 Sayılı Kanun, Cumhurbaşkanı’nın onayını takiben, 2 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu kanun ile yapılan düzenlemeler özetle şu şekildedir:
- Yurt içinde asgari kurumlar vergisi uygulaması getirilmesi
- Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi uygulamasının yürürlüğe girmesi
- Yatırım fonları ve ortaklıklarının gayrimenkul kazançlarının en az %50’sinin kâr olarak dağıtılması şartıyla kurumlar vergisi istisnasının uygulanması
- Yap-İşlet-Devret modeli çerçevesinde elde edilen kazançlardan %30 oranında kurumlar vergisi alınması
- Ticari veya serbest meslek faaliyetleri yürüten mükelleflerin gerçek hasılatlarının tespiti
- Teknogirişim şirketi niteliği taşıyan işverenler tarafından çalışanlara pay senedi verilmesi durumunda sağlanan menfaatlerde ücret istisnası getirilmesi
- Kıymetli madenlerin Vergi Usul Kanunu’na göre değerleme işlemlerinde borsa rayicinin kullanılması
- Bazı ödemelerin gelir ve kurumlar vergisi tevkifatı kapsamına alınabilmesi için Cumhurbaşkanına yetki verilmesi
- Elektronik ticaret dahil olmak üzere internet ve diğer dijital platformlarda hizmet sağlayıcılarına ve aracılarına bildirim verme zorunluluğu getirilmesi
- Özel usulsüzlük cezalarının artırılması
- Vergi aslının uzlaşma kapsamından çıkarılması
- Bazı malların ithalatı ve yurt içi teslimatındaki ithalat lehine olan KDV ve ÖTV uygulama farklılıklarının giderilmesi
- Birleşme, devir ve bölünme işlemlerinde devreden KDV ve iade hakkının zamanaşımına bağlı olmaksızın vergi incelemesi yoluyla yeni şirkete devredilmesine izin verilmesi
- Beş yıl boyunca indirilemeyen KDV’nin indirim hesabından çıkarılarak özel bir hesaba alınması ve gider olarak kabul edilmesi
- KDV iadelerindeki esas usulün vergi incelemesi olarak belirlenmesi
- Serbest bölgelerde faaliyet gösteren işletmelere sağlanan kazanç istisnasının ihracat gelirleri ile sınırlandırılması
- Yurt dışı çıkış harcının 500 TL olarak belirlenmesi
- Vergi davalarında istinaf ve temyiz süreçlerinde değişiklik yapılması
1) KURUMLAR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER
a. Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi Uygulaması
Bu uygulamaya göre, 32 ve 32/A maddeleri çerçevesinde hesaplanan kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar uygulanmadan önceki kurum kazancının %10’undan az olmayacaktır.
Yeni düzenlemeye göre, asgari kurumlar vergisi hesaplanırken, aşağıda yer alan istisna ve indirimler asgari kurumlar vergisi matrahından düşülecektir:
- İştirak Kazançları (K.V.K. Mad. 5/1-a)
- Emisyon Primi Kazancı (K.V.K. Mad. 5/1-ç)
- Yatırım Fon ve Ortaklığı Portföy İşletmeciliği Kazancı (K.V.K. Mad. 5/1-d) (Sahip olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar hariç)
- Kooperatiflerde risturn istisnası (K.V.K. Md.5/1-i)
- Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerinden Doğan Kazançlarda İstisna (K.V.K. Mad. 5/1-j)
- Sat-Kirala-Geri Al İşlemlerinden Doğan Kazançlarda İstisna (K.V.K. Mad. 5/1-k)
- Serbest Bölgelerde Elde Edilen Kazançlar
- Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar
- Türk Uluslararası Gemi Siciline Kayıtlı Gemilerin İşletilmesinden ve Devrinden Sağlanan Kazançlar
- Ar-Ge ve Tasarım İndirimi
- Girişim Sermayesi Fonu Olarak Ayrılan Tutarlar (K.V.K. Mad. 10/1-g)
- Korumalı İşyeri İndirimi (K.V.K. Mad. 10/1-h)
Asgari kurumlar vergisi, ticari bilanço kârına veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesi ve yukarıda belirtilen istisna ve indirimlerin düşülmesiyle hesaplanacaktır.
Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi hesaplama formülü şu şekildedir:
Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi = (Ticari Kar + Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler – Uygulanan İndirim ve İstisnalar) × %10
Ek olarak,
- Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına uygulanan iki puan indirim,
- İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanan beş puan indirim,
- Sanayi sicil belgesine sahip ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan bir puan indirim nedeniyle ödenmeyen vergi,
- Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere, mükelleflerin kendi beyannameleri üzerinde Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi hükmüne istinaden indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri kurumlar vergisi,
asgari kurumlar vergisi hesaplaması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülebilecektir.
Bu düzenleme, 2025 yılı ve sonraki vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumlar için ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve sonrasındaki vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
b. Küresel Asgari Vergi Uygulaması
Kanunun 37 ila 49. maddeleri ile, OECD tarafından yayımlanan Model Kurallar ve Rehberler dikkate alınarak, Kurumlar Vergisi Kanununa “Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi ve Geçici Maddeler” başlıklı 5. Kısım eklenmiştir.
Bu düzenleme ile dünya genelinde yıllık konsolide hasılatı 750 milyon Avro karşılığı Türk Lirasını aşan çok uluslu işletmelerin en az %15 oranında vergi ödemesi sağlanmaktadır. Kapsama giren şirketlerin efektif kurumlar vergisi oranının %15’in altına düşmesi durumunda, tamamlayıcı ek vergi alınması öngörülmektedir.
Mevcut düzenlemeler itibarıyla dört kısımdan oluşan Kurumlar Vergisi Kanununa, bu yeni düzenleme ile “Yerel ve Küresel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi ve Geçici Maddeler” başlıklı beşinci kısım eklenmiştir. Bu bölümde, kanun kapsamına giren çok uluslu işletmelerin mükellefi oldukları yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin konusu, mükellefleri, matrahı, vergi oranı, istisna ve muafiyetler gibi konular düzenlenmiştir.
Düzenleme kapsamında yapılan başlıca düzenlemeler özetle şu şekildedir:
Kapsama Giren İşletmeler: Nihai ana işletmesinin konsolide finansal tablosundaki yıllık konsolide hasılatı, gelirin raporlandığı hesap döneminden önceki dört hesap döneminin en az ikisinde 750 milyon Avro karşılığı Türk Lirasını aşan çok uluslu işletme gruplarına ait bağlı işletmelerin ilgili hesap dönemindeki kazançları, yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin konusunu oluşturmaktadır.
Hasılat Sınırının Tespiti: Hesap döneminin 12 aydan farklı olması durumunda, hesaplanan konsolide hasılatın bir yıla iblağ edilmesi ile tespit olunan tutar dikkate alınacaktır.
Vergi Yükü Hesaplaması: Çok uluslu işletme gruplarının vergi yükü, her hesap dönemi için ülkesel bazda ayrı ayrı hesaplanacaktır. Ülkesel bazlı vergi yükü, o ülkede bulunan bağlı işletmelerin bir hesap dönemi için düzeltilmiş kapsanan vergilerinin toplamının, ülkesel bazlı kazanç toplamına bölünmesi ile hesaplanacaktır.
Matrah Hesaplaması: Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi matrahı, net ülkesel bazlı kazanç toplamından; o ülkede bulunan bağlı işletmelerin çalışanlarının yıllık toplam brüt ücretlerinin %5’i ile maddi duran varlıklarının net defter değerinin %5’inin indirilmesi suretiyle tespit edilecektir.
Geçiş Dönemi Düzenlemeleri: 2024 hesap dönemi için maddi duran varlıkların net defter değerinin %7,8’i ve bağlı işletmelerin çalışanlarının brüt ücretlerinin %9,8’i dikkate alınacaktır. Bu oranlar, takip eden dört hesap dönemi boyunca %0,2 azaltılarak uygulanacaktır.
Vergilendirme Dönemi: Küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin vergilendirme dönemi hesap dönemidir. Özel hesap dönemine tabi olanlar için özel hesap dönemidir.
Beyan ve Ödeme: Hesaplanan vergi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen on beşinci ayın son gününe kadar beyan edilip ödenecektir. (2024 hesap dönemi için izleyen onsekizinci ayın son gününe kadar).
İstisnalar: Çok uluslu işletme grubunun ülkesel bazlı yıllık ortalama hasılatı 10 milyon Avro karşılığı Türk lirasından ve ülkesel bazlı yıllık ortalama kazancı 1 milyon Avro karşılığı Türk lirasından az ise, küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisi sıfır olarak kabul edilebilir.
Yerel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi: Yerel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin mükellefleri, Türkiye’de yerleşik bağlı işletmeler ve iş ortaklıklarıdır. Vergilendirme dönemi, hesap dönemi olup, özel hesap dönemine tabi olanlar için özel hesap dönemidir. Hesaplanan vergi, hesap döneminin kapandığı ayı izleyen on ikinci ayın birinci gününden son gününe kadar beyan edilip ödenecektir.
Bu düzenlemeler, gelirin dahil edilmesi esası kapsamında 2024 yılı ve sonraki vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara uygulanacaktır. Yetersiz vergilendirilmiş ödemeler kapsamındaki düzenlemeler ise 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren (özel hesap dönemine tabi olanlarda 2025 yılında başlayan özel hesap döneminden itibaren) yürürlüğe girecektir.
c. Yatırım Fon ve Ortaklıklarında Kurumlar Vergisi İstisnası
Kurumlar Vergisi İstisnası ve Kar Dağıtım Koşulu:
Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan fon veya ortaklıkların kazançları, Türkiye’de kurulmuş olmaları şartıyla kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Bu Kanunun 32. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 5. maddesinde yapılan değişiklikle, taşınmazlara yatırım yapan fon ve ortaklıkların, ticari mal niteliğinde olanlar dahil sahip oldukları taşınmazlardan elde ettikleri kazançların %50’sini, belirli bir süre içerisinde ortaklarına kar payı olarak dağıtmaları istisna koşulu olarak düzenlenmektedir.
Taşınmaz Kazançları:
Maddedeki “taşınmaz kazançları” ibaresinden, taşınmaz alım satım kazançları, kira gelirleri, taşınmaza dayalı hakların devir ve temlikinden elde edilen kazançlar, taşınmaz inşaat projelerinden elde edilen gelirler ve taşınmaz işletme gelirleri gibi doğrudan taşınmazlardan elde edilen gelir ve kazançlar anlaşılmalıdır.
Kar Dağıtımı ve İstisna Koşulu:
Kar dağıtımına konu kazanç, taşınmazlardan elde edilen kazançlara yöneliktir. Bu gelirler dışındaki kazançların dağıtımı zorunlu değildir. Kar dağıtım şartının sağlanmaması durumunda, taşınmaz gelirleri dahil diğer tüm gelirler için istisnadan yararlanılamayacaktır.
Faaliyet Alanı Gereği Kar Dağıtımı Koşulu:
Faaliyet alanı gereği portföyüne veya aktifine taşınmaz dahil edemeyen ve inşaat projeleri yapamayan fon ve ortaklıklar için kar dağıtımı şartı aranmayacaktır. Ayrıca, kar dağıtım şartını sağlamayan yatırım fon ve ortaklıklarından kar payı elde eden kurumlar, iştirak kazançları istisnasından faydalanabilecektir.
Düzenleme, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
d. Bazı Ödemelerin Gelir ve Kurumlar Vergisi Tevkifatı Kapsamına Alınabilmesine Yönelik Cumhurbaşkanına Yetki Verilmesi
Vergi Tevkifatı ve Elektronik Ticaret:
Bu Kanunun 33. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklikle, 6563 sayılı Kanun kapsamında elektronik ticaret pazar yerlerinde elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarının mal veya hizmetlerinin teminine yönelik sözleşme yapılmasına veya sipariş verilmesine imkân sağlayan aracı hizmet sağlayıcılarının ve elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılarının, hizmet sağlayıcılarına yaptıkları ödemeler vergi kesintisi kapsamına alınmaktadır.
Tam Mükellef Kurumlar:
Maddede yapılan diğer bir düzenleme ile mal ve hizmet alımlarına ilişkin tam mükellef kurumlara yapılan ödemeler üzerinden Cumhurbaşkanınca belirlenen sektör ve faaliyet konuları dikkate alınarak vergi tevkifatı yapılması öngörülmektedir.
Dar Mükellef Kurumlar:
Benzer şekilde, bu Kanunun 34. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Dar mükellefiyette vergi kesintisi” başlıklı 30. maddesinde yapılan değişiklikle, elektronik ticaret pazar yerlerinde elektronik ticaret hizmet sağlayıcılarının mal veya hizmet teminine yönelik sözleşme veya sipariş yapılmasına imkan sağlayan aracı hizmet sağlayıcılarının, Türkiye’de işyeri veya daimi temsilcisi bulunan dar mükellef hizmet sağlayıcılarına yaptıkları ödemeler vergi kesintisi kapsamına alınmaktadır.
Düzenleme, 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir.
e. Yap-İşlet-Devret Modeli Kapsamında Elde Edilen Kazançlardan %30 Oranında Kurumlar Vergisi Alınması
Vergi Oranı ve Kapsam:
Bu Kanunun 35. maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı” başlıklı 32. maddesinde yapılan değişiklikle, 3996 sayılı Kanuna göre yap-işlet-devret modeli çerçevesinde gerçekleştirilen projeler ile 6428 sayılı Kanuna göre kamu özel iş birliği modeli çerçevesinde yürütülen projelerde faaliyet gösteren kurumların kazançları üzerinden %30 oranında kurumlar vergisi alınması düzenlenmektedir.
Tüm Faaliyet Kazançları:
Bu düzenleme ile belirtilen kurumların yalnızca münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara değil, tüm faaliyet kazançlarına bu oranın uygulanması sağlanmaktadır. Değişiklik hükmü, söz konusu Kanunlara göre düzenlenen sözleşmelere doğrudan taraf olan kurumlar için geçerlidir. Taşeron sözleşmeleriyle alt yüklenicilerin bu kapsamda yürüttükleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar için ise genel kurumlar vergisi hükümleri geçerli olacaktır.
Düzenleme, 2025 yılı ve sonraki vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve sonraki vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecektir.
2) GELİR VERGİSİ KANUNUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER
a. Ticari veya Serbest Meslek Faaliyetleri Yönünden Mükellefiyeti Olanların Gerçek Hasılatlarının Tespitine Yönelik Vergi Güvenlik Müessesi İhdas Edilmesi
Bu Kanunun 3. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 69. maddesi, “Ticari ve mesleki kazançlarda günlük hasılat tespiti ve gelir vergisi matrahının belirlenmesi” başlığıyla yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile mükelleflerin nezdinde yapılacak yoklamalar neticesinde tespit edilen günlük hasılat tutarlarının ortalaması alınarak, mükelleflerin aylık ve yıllık hasılat tutarları belirlenecektir. Bu şekilde tespit edilen hasılat tutarları ile mükelleflerin faaliyette bulundukları döneme ilişkin beyan ettikleri hasılat tutarları karşılaştırılacak ve farkın %20’den fazla olması durumunda mükellefler, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan “izaha davet müessesesi” kapsamında izaha davet edilecektir.
Bu düzenleme, kurumlar vergisi mükellefleri hakkında da uygulanacaktır.
Düzenleme, 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girecektir.
b. Teknogirişim Şirketi Niteliğini Haiz İşverenlerce Hizmet Erbabına Pay Senedi Verilmek Suretiyle Sağlanan Menfaatlerde Ücret İstisnası Getirilmesi
Bu Kanunun 2. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu’nun mülga 17. maddesi yeniden düzenlenmiştir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca belirlenen kriterlere göre teknogirişim şirketi niteliğini haiz işverenlerce hizmet erbabına bedelsiz veya indirimli olarak verilen ve ücret niteliğinde kabul edilen pay senetlerinin, verildiği tarihteki rayiç değerinin o yıldaki bir yıllık brüt ücret tutarını aşmayan kısmı, gelir vergisinden istisna edilmektedir.
Düzenleme, 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
3) VERGİ USUL KANUNUNDA YAPILMASI ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMELER
a. Sahte Belge Düzenlemek Amacıyla Mükellefiyet Tesis Ettirdiği Tespit Edilip Mükellefiyeti Terkin Edilenlerin Teminat Uygulamasında Değişiklik Yapılması
Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu’nun “Teminat Uygulaması” başlıklı 153/A maddesinde, sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit edilen ve mükellefiyeti terkin edilenlerin, yeniden mükellefiyet tesis edebilmeleri için tüm vergi borçlarını ödemiş ve belirli bir tutarda teminat vermiş olmaları gerekmektedir.
Bu Kanunun 5. maddesi ile 153/A maddesi, Anayasa Mahkemesi Kararı dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir. Buna göre:
- Madde kapsamındaki mükelleflerden istenilecek teminatın üst sınırı belirlenmektedir (10 milyon TL’yi aşmamak üzere düzenlenmiş sahte belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u kadar).
- Teminatın verilme süresi 30 günden 60 güne çıkarılmaktadır.
- Yükümlülüklerini yerine getiren mükelleflere teminatın iade edilmesi ve birinci fıkrada sayılan kişilerin teminat isteme tarihi itibariyle tahakkuk etmiş tüm vergi borçlarından sorumlu olmamaları sağlanmaktadır.
- Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlere atıf yapan veya ilişkili olan hükümler de madde metninden çıkarılmaktadır.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
b. Elektronik Ticaret Dahil Olmak Üzere İnternet ve Diğer Dijital Ortamlarda Hizmet Sağlayıcılara ve Aracılara Bildirim Verme Yükümlülüğü
Bu Kanunun 6. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Yetki” başlıklı mükerrer 257. maddesinde yapılan değişiklikle, Hazine ve Maliye Bakanlığına, elektronik ticaret dahil olmak üzere internet ve diğer dijital ortamların reklam, ilan, satış ve kiralama gibi ticari amaçlarla kullanıldığı durumlarda, çeşitli hizmet sağlayıcılara ve aracılara bildirim verme yükümlülüğü getirme yetkisi verilmektedir.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
c. Kıymetli Madenlerin Değerleme İşlemlerinde Değerleme Ölçüsü Olarak Borsa Rayicinin Kullanılabilmesi
Bu Kanunun 7. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Borsa Rayici” başlıklı 263. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, kıymetli madenler borsasında işlem gören kıymetli madenlerin değerleme işlemlerinde borsa rayicinin kullanılması sağlanmaktadır.
Ayrıca bu Kanunun 8. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’na “Kıymetli madenler” başlıklı 274/A maddesi eklenerek, kıymetli maden üretim ve alım-satımı ile iştigal eden mükelleflerin aktiflerinde ticari mal olarak kayıtlı olanlar hariç, tasarruf amacıyla tutulan kıymetli madenler ile kıymetli madenlere dayalı alacak ve borçların borsa rayiciyle değerlenmesi sağlanmaktadır.
Bu değerleme sonucu, geçici vergi dahil hesap dönemleri itibariyle değerleme farklarının gelir veya gider olarak dikkate alınabilecektir.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
d. Kayıt Dışı Faaliyette Bulunanlara Kesilecek Vergi Ziyaı Cezasının Artırılması
Bu Kanunun 9. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Ziyaı Cezası” başlıklı 344. maddesinde yapılan değişiklikle, mükellefiyet tesis ettirmeksizin kayıt dışı faaliyette bulunarak vergi ziyaına sebebiyet verenlere kesilecek vergi ziyaı cezası %50 artırımlı uygulanacaktır.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
e. Usulsüzlük Cezalarının Artırılması
Bu Kanunun 10. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Usulsüzlük Dereceleri ve Cezaları” başlıklı 352. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle usulsüzlük cezaları artırılmaktadır. Yeni ceza tutarları aşağıdaki gibidir:
- Birinci derece usulsüzlük cezası:
- Sermaye şirketleri: 20.000 TL
- Birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı: 10.000 TL
- İkinci sınıf tüccarlar: 5.000 TL
- Beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar: 3.500 TL
- Kazancı basit usulde tespit edilenler: 2.250 TL
- Gelir vergisinden muaf esnaf: 1.500 TL
- İkinci derece usulsüzlük cezası:
- Sermaye şirketleri: 10.000 TL
- Birinci sınıf tüccar ve serbest meslek erbabı: 5.000 TL
- İkinci sınıf tüccarlar: 3.500 TL
- Beyanname usulüyle gelir vergisine tabi olanlar: 2.250 TL
- Kazancı basit usulde tespit edilenler: 1.500 TL
- Gelir vergisinden muaf esnaf: 1.000 TL
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
f. Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması
Bu Kanunun 11. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Özel Usulsüzlükler ve Cezaları” başlıklı 353. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle özel usulsüzlük cezaları artırılmaktadır. Önemli değişiklikler:
Fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu verilmemesi veya alınmaması durumunda uygulanacak cezalar:
- İlk tespit: 10.000 TL
- İkinci tespit: 20.000 TL
- Üçüncü tespit: 30.000 TL
- Dördüncü tespit: 40.000 TL
- Beşinci tespit: 50.000 TL
- Altıncı ve sonraki tespitler: 100.000 TL
- Yıllık toplam ceza üst sınırı: 10.000.000 TL
- Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi ve diğer belgelerin düzenlenmemesi veya bulundurulmaması durumunda:
- İlk tespit: 10.000 TL
- İkinci tespit: 20.000 TL
- Üçüncü tespit: 30.000 TL
- Dördüncü tespit: 40.000 TL
- Beşinci tespit: 50.000 TL
- Altıncı ve sonraki tespitler: 100.000 TL
- Her bir tespit için azami ceza: 1.000.000 TL
- Yıllık toplam ceza üst sınırı: 10.000.000 TL
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
g. Damga Vergisi Ödenmemiş Kağıtları İşleme Koyan Noterler Adına Kesilecek Asgari Özel Usulsüzlük Cezası Tutarının Artırılması
Bu Kanunun 12. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Damga Vergisinde” başlıklı 355. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, damga vergisi ödenmemiş kağıtları işleme koyan noterler adına kesilecek asgari özel usulsüzlük cezası tutarı artırılmaktadır.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
h. Bilgi Verme Yükümlülüğüne Uymayanlara İlişkin Kesilen Özel Usulsüzlük Cezalarının Artırılması
Bu Kanunun 13. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Bilgi vermekten çekinenler ile 107/A, mükerrer 242, 256, 257, mükerrer 257. madde ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 98/A maddesi hükmüne uymayanlar için ceza” başlıklı mükerrer 355. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, bu madde kapsamında kesilen özel usulsüzlük cezaları artırılmaktadır. Ayrıca, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların bilgi değişimi hükümleri kapsamında bilgi toplanmasını amaçlayan 213 sayılı Kanunun 152/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlara özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için madde hükmüne ekleme yapılmıştır.
Örneğin, birinci sınıf tüccarın 100 adet ilan bilgisini bildirmesi gerekirken 70 adet bildirim yapması durumunda, eksik bildirim yaptığı her bir ilan için ayrı ayrı ceza kesilecektir. Ayrıca, tevsik zorunluluğuna uymayanlara ve başkasına ait hesaplar aracılığıyla tahsilat yapanlara da özel usulsüzlük cezası getirilmektedir.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
i. Vergi Aslının Uzlaşma Kapsamından Çıkarılması
Uzlaşma müessesesi kapsamında mükellefler, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergiler ve bunlara ilişkin vergi ziyaı cezaları için uzlaşma talebinde bulunabilmektedir. Bu Kanunun 14. maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nda yapılan değişikliklerle vergi aslı uzlaşma kapsamından çıkarılmaktadır. Bu kapsamda, aynı Kanunun “Uzlaşmanın Konusu, Kapsamı, Komisyonlar ve Şekli” başlıklı ek 1. maddesi, “Uzlaşma ve Vergi Mahkemelerinde Dava Açma” başlıklı ek 7. maddesi, “Ödeme” başlıklı ek 8. maddesi, “Uzlaşma ve Cezalarda İndirme” başlıklı ek 9. maddesi ve “Tarhiyat Öncesi Uzlaşma” başlıklı ek 11. maddesinde değişiklikler yapılmaktadır.
Ayrıca, 16. madde ile Kanunun yayımından önce yapılmış uzlaşma başvurularının değişiklik öncesi hükümlere göre sonuçlandırılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
4) KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNUNDA YAPILMASI ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMELER
a. Gezi, Eğlence, Spor ve Amatör Balıkçılık Gibi Faaliyetlerde Kullanılan Araçların, Özel Tekne ve Yatların, Deniz Taşıma Aracı Olarak Kabul Edilmeyeceği
Bilindiği üzere, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetler için KDV istisnası uygulanmaktadır. Bu Kanunun 17. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Araçlar, kıymetli maden ve petrol aramaları ile ulusal güvenlik harcamaları ve yatırımlarda istisna” başlıklı 13. maddesinde yapılan değişiklikle, deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerde uygulanan KDV istisnasında; gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan araçların, özel tekne ve yatların, deniz taşıma aracı olarak kabul edilmeyeceği düzenlenmektedir.
Düzenleme 1 Eylül 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
b. Bazı Malların İthalatı ve Yurt İçi Teslimindeki İthalat Lehine Olan Uygulama Farklılığının Giderilmesi
KDV Kanunu uyarınca, ulusal güvenlik kuruluşlarına milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçları için yapılan teslim ve hizmetler ile engellilerin eğitimleri, meslekleri ve günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının teslimi KDV’den istisnadır. Bu malların yurt içi teslimlerinde uygulanan mevcut istisnalar, aynı şekilde ithalatlarında da uygulanmaktadır.
Ancak, 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 167. maddesi uyarınca ithal edilecek bazı mallar ile taşıt araçları bakımından ithalatta ilave bir istisna uygulanması, bu malların ithalatını teşvik edici, yurt içi alımlarını ise caydırıcı mahiyettedir.
Bu Kanunun 18. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 16. maddesinde yapılan düzenlemeyle, belirtilen malların ithalatı ve yurt içi teslimindeki ithalat lehine olan uygulama farklılığı giderilmekte ve KDV Kanunu’ndaki mevcut istisna devam ettirilmektedir.
Ayrıca bu Kanunun 25. maddesi ile benzer bir düzenleme Özel Tüketim Vergisi Kanunu için de yapılmaktadır.
Düzenleme 1 Kasım 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
c. Birleşme, Devir ve Bölünme İşlemlerinde, Devreden KDV ve İade Hakkının Zamanaşımına Bağlı Olmaksızın Vergi İncelemesi Yoluyla Yeni Şirkete Devrine İzin Verilmesi
Mevcut uygulamada, şirketlerin birleşme, devir ve bölünme işlemleri dolayısıyla faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerce yüklenilen ve indirilemeyen vergiler, faaliyete başlayan veya devir ve bölünme sonrasında devredilen kurumların varlıklarını devralan mükellefler tarafından indirim konusu yapılabilmektedir.
Bu Kanunun 19. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun istisnalara ilişkin 17. maddesinde yapılan değişiklikle, faaliyetini bırakan, bölünen veya infisah eden mükelleflerin bünyesinde bulunan ve sonraki döneme devreden KDV tutarlarının devralan şirkette indirilecek KDV olarak kullanılabilmesi için, bu KDV’nin doğruluğuna ilişkin gerekli incelemenin Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen zamanaşımı süreleri ile bağlı olmaksızın yapılması ve inceleme sonucuna göre indirim hakkının verilmesi düzenlenmektedir.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
d. Beş Yıl Süreyle İndirilemeyen KDV’nin İndirim Hesabından Çıkartılarak Özel Bir Hesaba Alınması ve Gider Olarak Dikkate Alınması
Katma değer vergisi uygulamasında, mükelleflerin mal ve hizmet alımları nedeniyle yüklendiği KDV’nin ilgili dönemde indirilememesi halinde, bu KDV tutarı sonraki döneme devretmektedir ve devreden bu KDV’nin indiriminde herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır.
Bu Kanunun 20. ve 22. maddeleri ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “İndirilemeyecek Katma Değer Vergisi” başlıklı 30. maddesi ve “Verginin Gider Kaydedilemeyeceği” başlıklı 58. maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, beş takvim yılı veya daha fazla süreyle devreden KDV tutarlarının, indirim KDV hesaplarından çıkarılarak özel bir hesaba alınması ve mükellefin talebine bağlı olarak yapılacak vergi incelemesi sonucuna göre gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınması düzenlenmektedir.
Düzenleme 1 Ocak 2030 tarihinde yürürlüğe girecektir.
e. KDV İadelerindeki Esas Usulün Vergi İncelemesi Olarak Belirlenmesi
Bilindiği üzere, KDV mükelleflerinin iade talepleri işlem türlerine göre vergi inceleme raporu veya yeminli mali müşavir (YMM) raporu ile yerine getirilmekte; mükellefler tarafından teminat verilmesi halinde de teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülmektedir.
Mükelleflerin iade taleplerine ilişkin eksiklik bulunması halinde haksız KDV iadesine sebebiyet verilmemesi amacıyla iade, inceleme sonucuna göre yapılmaktadır. Ancak, mahkemeler tarafından vergi incelemesinin KDV iade yöntemi olarak Kanunda açıkça belirlenmediği gerekçesiyle, inceleme sonucu beklenmeksizin KDV iadesinin yerine getirilmesine karar verilmektedir.
Bu Kanunun 21. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Yetki” başlıklı 36. maddesinde yapılan değişiklikle, KDV iadelerindeki esas usul, vergi incelemesi olarak belirlenmektedir.
Düzenleme 1 Eylül 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
f. Yabancı Devlet Kurum ve Kuruluşları Tarafından Deprem Nedeniyle Yapılacak Yardımlara KDV İstisnası Sağlanması
Bu Kanunun 23. maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 45. maddeyle, genel bütçeli kamu idarelerine bağışlanmak üzere, konut, iş yeri, okul, öğrenci yurdu, hastane, ibadethane, kültür ve sanat merkezi, kütüphane gibi taşınmazların inşasına ilişkin yabancı devlet kurum ve kuruluşlarına 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren yapılan teslim ve hizmetler ile bu yerlerde genel bütçeli kamu idarelerine bağışlanacak konutların yabancı devlet kurum ve kuruluşlarına teslimi 31 Aralık 2025 tarihine kadar katma değer vergisinden istisna edilmektedir.
Düzenleme 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Saygılarımızla.