Çalışma hayatında işçi işveren uygulamaları iş sözleşmesi imzalanmadan evvel başlar iş sözleşmesinin sona ermesine, hatta uyuşmazlık varsa sonrasında da devam eder. Bu süreçte iş ve sosyal güvenlik hukuku mevzuatı ve uygulamaları gerek idari aşamada gerek ise yargı sürecinde belirleyici olmaktadır.
İşçi-İşveren ilişkilerinde yasalarca belirlenen çerçevelerin idareler tarafından idari düzenleyici işlemler (Tüzük-Yönetmelik-Tebliğ-Genelge-Genel Yazı-Özelge) ile usul ve esaslarla doldurulmaktadır.
Bu çalışmamızda; Arabuluculuk Uygulamasına baktığımızda gerek Zorunlu Arabuluculuk gerekse İhtiyari Arabuluculuk müessesi çerçevesinde işçi-işveren arasındaki uyuşmazlık konularının anlaşma ile sonuçlanması gerek ise anlaşmazlık şeklinde son tutanağın tanzimi ile SGK iş ve İşlemlerinin nasıl yürütülmesi gerektiği üzerinde durulacaktır.
SGK tarafından 01.09.2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşveren Uygulama Tebliği hükümleri 18.06.2020 tarihli ve 2020/20 sayılı Genelgeye taşınması ile birlikte söz konusu tebliğ 07.01.2022 tarihli ve 31712 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yürürlükten Kaldırma ile birlikte uygulamaya söz konusu genelgeye taşınan hükümler yön verecektir.
SGK tarafından yayımlanan 18.06.2020 tarihli ve 2020/20 sayılı işveren işlemleri konulu genelgesinin “7- Arabuluculuk sözleşmelerinin mahkeme ilamı olarak sayılıp sayılmayacağı” bölümünde:
6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa istinaden,
İşveren-işçi ilişkisinden kaynaklanan, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebine ilişkin bir uyuşmazlığın arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma ile sona ermesi durumunda, taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesinin icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılması gerektiğinden imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağının mahkeme kararı niteliğinde sayılarak SGK iş ve işlemlerinde mahkeme ilamı vasfında kabul edilerek işlem yapılacağı,
Öte yandan arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sona ermesi halinde, taraflar ve arabulucunun birlikte imzaladıkları ancak avukatların imzalarının bulunmadığı anlaşma belgesinin icra edilebilir ilam niteliğinde belge sayılması için bu nitelikteki belgenin ilam niteliğinde olduğuna dair mahkemeden şerh alınacak ve ilgili mahkeme şerhi ile belge ilam niteliği kazanacağı açıklanmıştır.
Özellikle Arabuluculuk Anlaşma Tutanağında yer alan unsurlar ve bu unsurların Sigorta Primine Esas Kazanca (SPEK) tabi olan veya olmayan unsur olmalarına göre tasnif edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Arabuluculuk Müessesesi sonucunda işçi-işveren arasında anlaşma ile sona eren görüşmelere göre işçinin sigortalı işten ayrılış bildirgesi anlaşma tutanağı tarihi ile aynı olmasına dikkate edilmelidir. Aksi durumda SGK tarafından ek Bildirge-MUHSGK verilmesi talep edilebilecektir. Bu durum beraberinde para cezası ve fark prim talebini getireceği hususu unutulmamalıdır.
Arabuluculuk Anlaşma Tutanağında ödenen (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin parası, FM, UBGT gibi) unsurların tamamı tek bir kalem olarak sayılması ve bunların tefrik edilmemesi sebebiyle toplu bir tutarın yazılması durumunda SGK yukarıda belirtilen genelge gereği tüm unsurlara ödenen tutarı SPEK Matrahı kabul ederek tamamından sigorta primi ve işsizlik sigortası primi talep edecektir. Bu durum ciddi anlamda prim, gecikme zammı, gecikme cezası, idari para cezası, MUHSGK /Ek Bildirge talep edilmesi ve önemli bir diğer husus alınan asgari ücret desteğinin ilgili dönemdeki tutarın tamamı faizi ile birlikte geri alınması ve bir aylık istihdam teşviklerinden yararlanamama gibi ciddi risk söz konusudur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Arabuluculuk görüşme ve tutanaklarının muhakkak iş ve sosyal güvenlik hukuku alanında yetkin ve tecrübeli uzman kontrolü hayati önem taşıdığı hususu göz ardı edilmemeli ve yüksek maliyetlere katlanılmamalıdır.