Çalışma Hayatı içerisinde çeşitli sebeplerle farklı ülkelerde çalışma ve bu ülkelerde çalışılan sürelerin ilgili ülke sosyal güvenlik sistemine sigorta primlerinin ödenmesi durumu yaşanmaktadır. Ülkemiz Sosyal Güvenlik Sistemine has bir uygulama olan ve “Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun” hükümleri çerçevesinde borçlanma suretiyle söz konusu süreleri emeklilik için birleştirebilme imkânı bulunmaktadır.
Bu çalışmamamızı “Yurt Dışı Borçlanması ne demektir, hangi süreler borçlanabilir, hangi tutarlar esas alınarak borçlanma yapılabilir, yurt dışında çalışılmaya başlanan tarih hangi koşullarda Türkiye’de çalışmaya başlanan tarih olarak başlangıç sayılır, borçlanma ile emeklilik sonrası yurt dışında çalışmak emeklilik maaşının durdurulmasına sebep midir, yoklama belgesi düzenleyip SGK ya vermemek bağlanan aylığı durdurur mu, borçlanma ile aylık bağlanan kişi yoklama belgesi düzenlemekle yükümlü müdür, yurt dışında ne kadar süre bulunmak koşuluyla yoklama belgesi düzenlenerek SGK’ya hangi sürede verilmesi gerekmektedir.” Sorularına cevap verecek şekilde tanzim edeceğiz.
- Yurt Dışı Borçlanma Ne demektir?
Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin istekleri halinde, ikili veya çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış olup olmadığına bakılmaksızın yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı olarak geçirdikleri belirli sürelerin prim karşılığını ödeyerek, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesidir.
- Yurt dışında geçen hangi süreler borçlandırılır?
Borçlanma kapsamındaki süreler; yurtdışında geçen sigortalılık süreleri, bu süreler arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile ev kadını olarak geçen sürelerdir.
“Sigortalılık süresi” deyiminden, borçlanma kapsamındaki sürenin bulunduğu ülke mevzuatına göre ikamet süreleri hariç, çalışılmış ya da çalışılmış süre olarak kabul edilen süreler anlaşılmalıdır. Çalışılmış olarak kabul edilen süreler, ilgili ülke mevzuatına göre fiilen çalışılmadığı halde çalışmaya eşdeğer süre olarak kabul edilip, aylığa hak kazanmada ve aylık hesabında değerlendirilen sürelerdir.
“İşsizlik süresi” ibaresi, ilgili ülke mevzuatına göre çalışma süreleri ile bu çalışma sürelerine eş değer süreler haricinde o ülkede geçen süreyi ifade eder. İşsizlik sürelerinin tamamının borçlanma kapsamında değerlendirilmesine imkân bulunmadığından sigortalılık süreleri arasında veya sonunda her birinde olmak kaydıyla bir yıla kadar olan yurtdışında geçen işsizlik süreleri borçlandırılır. İkamet süreleri ve boşta geçen süreler de bu kapsamda değerlendirilir.
Yurt dışında “ev kadını olarak geçen süreler”, medeni durumlarına bakılmaksızın kadınların, sigortalılık süreleri haricinde yurtdışında bulundukları süreleri ifade eder. Ev kadınlığı sürelerinin borçlanmasında Türkiye’de geçirilen süreler dikkate alınmaz.
- Kısa Süreli Çalışmaya Tabi İşler Ne demektir?
Yurtdışında zorunlu sigortalılığa tabi olsalar dahi, Ülkemiz dış temsilciliklerince veya sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülke sigorta kurumlarınca düzenlenmiş hizmet belgesinde kayıtlı olan ve ilgili ülke mevzuatına göre elde edilen kazanç üzerinden çalışandan zorunlu sigorta prim kesintisi yapılmadığı bildirilen süreleri ifade etmektedir.
- Yurt Dışı Borçlanmada Günlük Ödenmesi Gereken Tutar Nedir?
Borçlanma tutarı, 5510 sayılı Kanunun 82’nci maddesinde belirtilen alt ve üst sınırları arasında kalmak kaydıyla başvuru sahibince seçilen prime esas günlük kazancın % 45’inin borçlanılmak istenilen gün sayısı ile çarpımı kadardır.
2022 yılı için günlük asgari ücret 166,80 TL bunun %45’ine gelen tutar 75,06 TL olarak en düşük günlük borçlanma tutarı olarak bulunur. Ayrıca tavandan borçlanma yapmak isteyen için günlük asgari ücretin 7,5 katı olan 1.251 TL’nin %45’ine baktığımızda günlük maksimum 562,95 TL üzerinden borçlanma yapılabilmektedir.
Yapılan başvuru üzerine SGK tarafından yapılan hesaplama sonucu bulunan toplam ödenmesi gereken tutar ilgiliye iadeli taahhütlü olarak tebliğ edilir. Posta alındısının ilgiliye teslim edildiği tarih, borcun tebliğ tarihidir.
Borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içinde ödenmemesi halinde, borçlanma işlemi geçersiz sayılır. Üç aylık süre içerisinde borcun bir kısmının ödenmesi halinde, ödenen miktara isabet eden süre geçerli sayılır. Borcun bir kısmını veya tamamını ödemeyenlerin, bu sürelerinin Kanuna göre değerlendirilmesi, yeniden yazılı başvuruda bulunmaları ve tahakkuk eden borç miktarını süresi içinde ödemeleri şartına bağlıdır.
- Borçlanmadan vazgeçme ve borçlanma miktarının iadesi
Borçlanma başvurusunda bulunup borcu tebliğ edilmeden ya da tebliğ edildikten sonra üç aylık süre içinde borçlanma başvurusundan vazgeçtiklerini yazılı olarak SGK’ya bildirenlerin borçlanma başvuruları geçersiz sayılır.
Tahakkuk ettirilen borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenlerden borçlanmalarının iptal edilmesi için başvuruda bulunanların ödedikleri borçlanma tutarının tamamı, faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilir. Kısmi iade yapılmaz.
Borçlandıkları hizmetleri ile malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalılar ile ölüm aylığı bağlanamayan hak sahiplerine başvuruları halinde ödenen borçlanma tutarının tamamı faiz uygulanmaksızın Türk Lirası olarak iade edilir.
Borçlandıkları hizmetler dikkate alınarak aylık bağlanmış olanlar, borçlanma başvurusundan vazgeçemezler ve bunların ödedikleri borçlanma tutarı iade edilmez.
- Yoklama Belgesi Düzenlenerek SGK’ya Verilmesi Zorunlu mudur?
Borçlandıkları süreler dikkate alınarak malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların aylık alma şartlarının devam edip etmediği hususu, Kurumca, gerekli görülen zaman ve hallerde araştırılabilir.
Borçlanma ile kendisine tahsis işlemi yapılanlardan; altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanlar, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını gösterir belgeleri, Yoklama Belgesi ile birlikte söz konusu altı aylık sürenin dolduğu tarihten sonra üç ay içinde Kuruma vermek zorundadırlar.
Kurum, Kanuna göre malullük, yaşlılık ve emekli aylığı bağlananların altı aydan daha uzun süre ile yurt dışında bulunup bulunmadıklarını, her yıl Emniyet Genel Müdürlüğünden alınacak kayıtlarla tespit eder. Yıl içinde aylık bağlananların yoklama işlemleri, takip eden yıldan itibaren başlatılır.
Yoklama işlemleri sonucunda altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulundukları halde, ikinci fıkrada belirtilen belgeleri, yine ikinci fıkrada belirtilen süre içinde SGK’ya vermediği tespit edilenlerin aylıkları, bildirim yapılmaksızın söz konusu belgelerin intikaline kadar durdurulur.
Aylıkları durdurulanların SGK’ya ibraz edecekleri belgelerden ya da SGK’ca yapılacak olan araştırma sonucunda, yurtdışında;
- Çalışmadıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almadıkları tespit edilenlerin aylıkları, durdurulduğu tarihten geçerli olmak üzere ödenir.
- Çalıştıkları, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği aldıkları tespit edilenlerin aylıkları, Yönetmeliğin[1] 15 inci maddenin birinci fıkrasına göre kesilir. Yersiz yapıldığı tespit edilen ödemeler, faizi ile geri alınır.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
İster ikili sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke olsun, ister ikili sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülke olsun, Türk Vatandaşları veya izinle Türk Vatandaşlığından çıkanların 18 yaş üstündeki yurt dışı çalışma sürelerini borçlanarak emeklilik/yaşlılık/malullük/ölüm sigorta kollarından tahsis için aranan sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı hesabına dahil edebilirler.
Yukarıda belirttiğimiz üzere belirlenmiş tutarlar ve belirlenen sürede ödenmesi koşuluyla hizmet kazanımı sağlanmaktadır. Özellikle kendilerine tahsis işlemi yapıldıktan sonra bir takvim yılı içinde yurt dışında 6 aydan fazla kalanların bulundukları ülkede çalışmadıklarını, sosyal sigorta yahut sosyal yardım almadıklarını beyan ettikleri “Yoklama Belgesini” doldurup SGK ya ulaştırmaları gerekmektedir.
Yurt dışında çalışmalarına rağmen bu çalışmaları sebebiyle zorunlu sigorta prim kesintisine tabi olmamaları (minijop gibi) halinde SGK tarafından yapılmış tahsisin durdurulması, aylığın kesilmesi gibi idari işlem tesis edilmeyecektir.
Ayrıca unutulmaması gereken bir başka husus ilgili belediyelerce yapılan sosyal yardımın eşlerden birine yapılması SGK tarafından her iki eşe yapılmış olarak kabul edilerek işlem tesis etmektedir.
Yapılması gereken; bir takvim yılı içinde 6 (altı) aydan uzun süreli yurt dışında kalma durumunda “Yoklama Belgesi” doldurularak SGK’ya verilmesi ile yaşanması muhtemel riskin ortadan kaldırılması sağlanmalıdır.
[1] Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik