I-GİRİŞ:
Ülkemizda çeşitli nedenlerle oluşan enerji kesintileri sebebiyle üretici işverenlerce işyerinde üretimin yapılamaması/işyerinde çalışmanın olmaması sebebiyle oluşan eksik çalışma süreleri ile ilgili kullanabileceği enstrümanlar ve bu enstrümanların kullanım usul ve esasları nelerdir? Bu çalışmamızda işyerinde eksik çalışılma sebebiyle üretimin düşmesi, aksaması yahut tamamen üretimin durması durumunda işverenler işyerlerinde hangi yollara başvurabileceği üzerinde duracağız.
Üretimde kullanılan enerjinin kesintiye uğraması durumu bir zorlayıcı sebep olup olmadığı, zorlayıcı sebep ise kesintinin devam ettiği süre ve bu süre içerisinde işverence iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve diğer yükümlülüklerine ilişkin hususlara dair açıklama ve değerlendirmeler yapılacaktır.
II-İLGİLİ MEVZUAT:
Çalışma hayatını düzenleyen 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu 24 ve 25 nci maddeleri (III) Zorlayıcı Sebepler Bölümünde Sırasıyla;
“İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.”
“İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin
ortaya çıkması”
Hükümleri yer almaktadır.
Yine 4857 sayılı İş Kanunu “Yarım Ücret” başlıklı 40 nci maddesinde;
“24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı
sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir.” Hükmü bulunmaktadır.
Zorlayıcı sebebin ortaya çıkması üzerine işyerinde fazla çalışma yapılabileceği “Zorunlu nedenlerle fazla çalışma” Kanunun 42 nci maddesinde hüküm altına alınmıştır.
“…yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında, işyerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir.”
Türkiye İş Kurumu; Kısa Çalışma Bakımından “Zorlayıcı Sebepleri” aşağıda belirtilen şekliyle tanımlamıştır.
“İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır.”
III- İŞÇİ VE İŞVERENCE FESİH HAKKININ DEĞERLENDİRİLMESİ:
- İşçi tarafından iş akdinin zorlayıcı sebeple fesih hakkı: İş Kanunu 24 üncü maddesince işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle hemen/derhal feshetme hakkı vardır. İşçinin fesh hakkını kullanabilmesi için zorlayıcı sebebin kendisinden değil işyerinden kaynaklanması ve bir haftadan uzun sürmesi gerekmektedir. Yargıtay bir kararında işyerinde hammadde eksikliği sebebiyle işin bir haftadan uzun süre ile durması halini zorlayıcı sebep olarak kabul etmiş ve işçinin iş akdini haklı nedenle feshedebileceğini hüküm altına almıştır. (Yargıtay 9.H.D. 7.7.1978 Tarihli ve 1978/1778E-1978/1905 K)
- İşveren tarafından iş akdinin zorlayıcı sebeple fesih hakkı: İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin
ortaya çıkması durumunda işverence iş akdi haklı nedenle feshedebilecektir. Konu ile ilgili olarak “Sel, deprem, kar gibi doğal afetler sebebiyle ulaşımın kesilmesi, salgın sebeiyle işçinin bulunduğu yerin karantinaya alınması, şoför olarak çalışan personelin ehliyetine el konulması” halleri işverence zorlayıcı sebeple iş akdinin haklı sebeple fesihedebileceği kabul edilmektedir.
Enerji kesintisi bir haftadan uzun sürmesi durumu işçiden kaynaklı bir durum olmaması hususu göz önünde bulundurulduğunda; işçi tarafından iş akdi haklı sebeple feshetme hakkı doğmaktadır.
IV- BİR HAFTADAN AZ SÜREN ENERJİ KESİNTİSİNDE İŞVEREN ALTERNATİF UYGULAMALARI:
İşyerinde bir haftadan az süren ve üretimin düşmesi, aksaması yahut tamamen durması şeklinde kendini gösteren ay içinde eksik çalışma süreleri için işverence yapılabilecek uygulamalar şunlardır:
- Telafi Çalışması Uygulaması: İş Kanunu 64 üncü maddesi (İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği) hükmünce; aşağıda belirtilen şartlar ve usulde telafi çalışması yaptırılması mümkündür.
- Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren dört ay içinde çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir.
- Cumhurbaşkanı bu süreyi iki katına kadar artırmaya
yetkilidir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. - Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz.
- Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
- Denkleştirme Çalışması Uygulaması: Enerji kesintisinde çalışılamayan sürenin içinde olduğu haftadan başlanarak 8 haftalık dönemde ortalama haftalık normal çalışma süresini (45 saat) sağlayacak çalışma şeklidir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar;
- Tarafların yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi geçmeyecek şekilde denkleştirilir.
- Denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak, bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir.
- Denkleştirme dönemi içinde günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri işverence belirlenir.
- Kısa Çalışma Uygulaması: İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlardır.
İşyerinde Kısa Çalışma Uygulanabilmesi için;
- İşverenin; genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki çalışma süresinin önemli ölçüde azaldığı veya durduğu yönünde İŞKUR’a başvuruda bulunması
- İş Müfettişlerince yapılan uygunluk tespiti sonucu işyerinin bu durumlardan etkilendiğinin tespit edilmesi gerekmektedir.
- İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması gerekmektedir.
- Fazla Çalışma Yapılması: Normal dönemde fazla çalışma yaptırılacak işçinin rızası aranırken Zorunlu sebeple fazla çalışma yapılması halinde işçinin rızasına bağlı olmayan bir çalışma şeklidir. (İş Kanunu 42/ FÇY md.9) Konu ile ilgili olarak “İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği” hükmü gereği Fazla Çalışma Yapılamayacak İşler (md.7) ile Fazla Çalışma Yaptırılmayacak İşçiler (md.8) hususu göz ardı edilmemelidir.
V- SONUÇ YERİNE:
Çalışma hayatında; olağan haller dışında yaşanan zorlayıcı sebepler ve olağan hallerde uygulanan mevzuat hükümleri dışında farklı uygulama ve düzenlemeleri gerekli kılmaktadır.
Çalışarak ücret alan personelin, çalışmaması durumunda tam ücret alamaması yahut yarım ücret alması halinde yaşayacağı gelir kaybı yahut çalışmadan alacağı ücretin gelecekte telafi çalışması yapması yahut denkleştirme çalışması yapılması ile eksik çalışılan süreler tamamlanabilmektedir.
Yaşanan zorlayıcı sebeple üretimin düşmesi yahut durması sebebiyle işyerinde öngörülen sürede çalışmanın olmaması Çalışma Hayatı ve Endüstriyel İlişkilerde çalışma süreleri ve şekillerinde farklılıklara sebep olduğu ve bu zorlayıcı durumların aşılmasında farklı çalışma yöntemlerinin kullanılması kaçınılmaz hal almaktadır.
Kaynakça
– 4857 Sayılı İş Kanunu
– İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği
– İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği